Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AlKaraKartal'dan devam!

Genç Futbolcular Cehennemi

Ahmet Orhan - 24 Temmuz 2010 Geçen sezonun devre arasında Fenerbahçe’den ayrılan Roberto Carlos, Brezilya’ya gider gitmez bir açıklama yaparak “Fenerbahçe’de sevgisizlik hâkim” demeye getiriyordu. Paramı vermediler, orada futbol çok geri, uyum sağlayamadım gibi şeyler söyleseydi zaten aklımda kalmayacaktı. Ancak bir futbolcunun sevgi yokluğundan söz etmesi hem manidar hem de inciticiydi. Ne de olsa bizim buralardan söz ediyor ve içten içe hissettiğimiz bir yokluğu tokat gibi çarpıyor yüzümüze. İster istemez canı acıyor insanın, inciniyor. Geçen haftalarda Emre Belözoğlu hakkında birkaç satır yazmıştım. Kendisine yapılan her hareketi adli bir vaka gibi algıladığından dem vurmuştum. Bu hafta da bir Sabri-Arda ortak yapımı izledik. Ne oldu, nasıl oldu da bu iki “milli” topçu sokak kavgasına giriştiler, inanın hiç önemi yok. Önemli olan nasıl olup da bu çocukların hafif bir esintiden aşıyı kapıyor oldukları. Küçüklüğümde mahallede bazı genç irisi çocuklar hatırlıyorum. Sokak sokak gezer “

Hepimiz yunusuz!

Ahmet Orhan - 17 temmuz 2010 Dünya kupası bitti. Yine döndük kendi çayırımızda otlamaya. Dakika bir gol bir; Emre Belözoğlu’nun antrenmanı terk ettikten sonra kıldan ince boynuyla doldurduğu manşetleri okuduk. Kendisine yapılan her hareketi adli bir vaka olarak algılayan ve cezayı hemen oracıkta kesmeye çalışan bir tıynetin son temsilcisi olmasını umduğum Emre sayesinde ayaklarımız yere bastı, gerçeğimizi bir kez daha hatırladık. Bu yıl da aynı incir çekirdeği muhteviyatında boncuk arayacak olan renkli basınımız derin bir ohh çekti: “Emre’den Kocaman Özür”. Söz birliği etmişçesine manşetler bir örnek. Bu topçunun hayatının yarısı ‘yanlış’ yapmakla diğer yarısı da özür dilemekle heba oluyor. İşte bir ay sonra yeniden içine gömüleceğimiz çayırlarımızın tatsız, tuzsuz sofrasını şimdiden kurmaya başladık bile. Bu içe kapanma hali sadece futbolumuza özgü değil elbette. Mavi Marmara’yı da, ‘Ermeni Sorunu’nu da aynı kapanmayla algılayıp ona uygun sofralar kuruyoruz. Sabah kalkıp gazetelere g

2010 için sevgi ve sefaletle

Ahmet Orhan - 10 Temmuz 2010 2010 Afrika Dünya Kupası başlarken Arjantin, kayıtsız şartsız favorimdi. Tıpkı diğer bütün kupalarda olduğu gibi. Hele bu yıl geminin dümenine Diego Armando Maradona’nın geçmiş olması benim için ayrı bir motivasyon olmuştu gök mavi – beyazları desteklemek için. Grup maçları Arjantin’in futbolu hakkında ip uçları veriyorsa da “kazanan nasıl olsa haklıdır” ön yargısıyla pek de umursamadığım doğrudur elbette. Öte yandan büyük bir eksikler ordusuyla kendisini olmayanları üzerinden vareden Almanya benim için kupanın sürprizi olmuş ve her zamanki “futbol on bir kişiyle oynanan ve sonunda hep Almanların kazandığı bir oyundur” anlayışına nispet edercesine güzel futboluyla gönlümü çelmişti. İşte bu Salinger dünyasının iki kahramanının çeyrek finalde karşılaşması futbol için büyük bir keyif olmaya namzetti. Maçın doksan dakikasına sığdırılmış dört gol Berlin duvarının yıkılışı gibi sevinç ve hüznün bir arada yaşanması gibiydi. Ama daha çok hüzün vardı. Gönülçelenimin

Cüneyt Çakır La Liga’ya

Ahmet Orhan - 26 Haziran 2010 1986-87 sezonunda Ankara’da oynanan Ankaragücü-Beşiktaş maçının 83. dakikasında hakem Ahmet Akçay Hüsnü’nün yaptığı ortaya sırt plasesini yapıştırmış ve Ankaragücü’nü öne geçiren sayıyı kaydetmişti. O gün ilk kez hakemin de oyuncu olarak kabul edildiğini öğrenmiştim. Elbette çok kafa karıştırıcıydı benim için, demek ki sahada iki değil üç takım vardı. Yani bir futbol maçının takım dizilişi 11-11-3 olarak benimsenmişti. Şimdilerde oyuna dördüncü oyuncu-hakemin de eklenmesiyle taktik diziliş 11-11-4’e dönüşüverdi. Ama hakemlerin oyuna negatif müdahalelerinde bir değişiklik olmadı. MHK, Eylül ayından itibaren hayata geçireceği bir uygulamayla profesyonel hakemliğe start veriyor. Bu uygulamayla üst klasman hakemlerinin maç ve antrenman başına alacağı para arttırılacak, futboldan başka bir şey düşünmemesi sağlanacak. Hatta örnek olaylarla kurgulanmış özel maçlar yöneterek, pozisyon antrenmanları yapacak. Bu uygulama, umuluyor ki, olumlu sonuçlar verecek, hakem