Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AlKaraKartal'dan devam!

Özhan Canaydın ve börtü böcek

Ahmet Orhan - 27 Mart 2010 Bahar geliyor. Daha doğrusu gelir gibi yapıp sonra birden, tatsız bir şakayla kışlıkların arafta kalma süresini uzatıyor. Üst üste dört maç kazanıp sonra kendi evinde puan kaybeden üç büyüklere benziyor havalar. Şampiyonluk düğümünün çözüleceği hafta ile ilgili tahminler revize edilip duruyor. Tıpkı kışlıkları kaldırma kararının ertelenip durması gibi. Her yıl aynı şey yaşansa da sıcakların gelmesi de şampiyonun belli olması da aynı sabırsızlıkla bekleniyor. İstanbul-Bursa hattı, şampiyonluk bekleyen gözleri buluşturan güzergâh oldu bu yıl. Hafta içi bir başka buluşma noktası da Organize Sanayi Camisiydi. Özhan Canaydın’ın kaybı, Bertolt Brecht’in Galileo adlı oyununu hatırlattı bana. Galileo’yu döneklikle suçlayan öğrencisi Engizisyon çıkışında hocasına öfkeyle bakar ve “ne yazık!” der “çağımız gereksindiği kahramandan yoksun!” Galileo’nun yanıtı çok nettir, “ne yazık, çağımız hala bir kahraman gereksiniyor.” Ne yazık ki, hala kahramanlar gereksinen bir çağ

Kaçak Ermeniler kovulsun - Diyarbakır küme düşsün

Ahmet Orhan - 21 Mart 2010 Karakaplı kitap ne diyor? Aynı sezon içinde iki kez hükmen yenik ilan edilen kulüp bir alt kümeye düşürülür. Eğer bir aşağıda küme yoksa bir yıl dinlendirilir. Bursa maçında önce seyircisiz oynama cezası duyurulan Diyar’ın sonradan hükmen yenilgisi açıklandı ve oynanamayan maçın üç puanı Bursa’ya yazıldı. İstanbul BB maçında da hafta içinde açıklanan ilk kararda Diyar, kendi evinde üç maç seyircisiz oynama cezasına uygun bulundu. Ben bu yazıyı yazarken bu maçın üç puanı rakip takıma mı yazılacak yoksa üç dakikalık bölüm yeniden mi oynatılacak henüz belli değildi. Bu nedenle üç olasılıktan söz etmem gerekiyor. Birinci olasılık Diyar’ın hükmen yenilgisinin açıklanması ve otomatik olarak küme düşürülmesi; ikinci olasılık ise son üç dakikanın yeniden oynanması için iki takımın yeniden Olimpiyat çimlerinde boy göstermesi olacak. Son ve bence en güçlü olasılık da Federasyon’un suya sabuna dokunmadan maçın mevcut skorunu tescil etmesi. Birinci olasılığın gerçekleşm

Öteki Diyarbakır - Beriki Bursa

Ahmet Orhan - 13 Mart 2010 Geçen yıl Haziran ayında Antalya’da Belediye Başkanları toplantısı yapılır. Trabzon’un Düzköy ilçesine bağlı Çayırbağı Beldesi Belediye Başkanı Hilmi Köroğlu, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e itfaiye aracına ihtiyaçları olduğunu söyler. Baydemir de bir itfaiye araçlarını hibe edebilecekleri sözünü verir. Resmi prosedürün tamamlanması yaklaşık 6 ay sürer ve araç Çayırbağı’na ulaştırılır. Gece yarısı beldeye giriş yapan şoför aracı kaldırım kenarına park eder. Yaklaşık yarım saat sonra araç hakkında bomba ihbarı yapılır ve polisler kaldırımı yaya trafiğine kapatırlar. Belediye şoförü aracın kendilerine ait olduğunu söyleyince polis gider. Ama sorunlar sürer. Jandarma belediye başkanından bilgi ister, Osman Baydemir’le yakınlığını sorar. Konuyla ilgili görüşleri sorulan bazı Çayırbağılı sakinler ise o güne kadar 4 yangına müdahale eden beldenin tek itfaiye aracını, menşeini gerekçe göstererek, istemediklerini bildirdiler. Demokratik bir açılım hedef

İskambilden bir kule

Ahmet Orhan - 6 Mart 2010 Amerika’da geçen ay zenginlerin malikânelerinin bulunduğu bir bölgede, müthiş bir bahis skandalı yaşandı. Aynı bölgede oturan genç bir girişimci, internet üzerinden, mahalledeki en gözde evli genç çiftin evliliklerine ömür biçen bir bahis başlattı. Önceleri katılım oldukça düşük düzeyde seyrederken birkaç ay içerisinde inanılmaz bir ilgi gördü. Genç çiftin evliliklerine 3 ay ömür biçen bahisçiler yüz binlerce dolar yatırdılar. Altı ay, bir yıl, iki yıl gibi sürelerde oran düşüyordu. Dönen dolaptan sonradan haberdar olan genç çift evlerini boşaltıp bir başka kente taşınmak zorunda kaldı. Konuyla ilgili basına düşen haberlere göre genç çift, bahis oynayan komşularının ilişkilerini bozabilmek için çeşitli yollara başvurduklarını söyledi. Haberlerden anlaşıldığına göre bahisçiler önce genç çiftin arasını bozabilmek için genç kadını yakışıklı bir erkekle “yoldan çıkarmaya” çalıştılar. Sonra da genç erkeği güzel bir kadınla. Bu tutmayınca çifte boşanmaları karşılığ