Ahmet Orhan - 24 Temmuz 2010 Geçen sezonun devre arasında Fenerbahçe’den ayrılan Roberto Carlos, Brezilya’ya gider gitmez bir açıklama yaparak “Fenerbahçe’de sevgisizlik hâkim” demeye getiriyordu. Paramı vermediler, orada futbol çok geri, uyum sağlayamadım gibi şeyler söyleseydi zaten aklımda kalmayacaktı. Ancak bir futbolcunun sevgi yokluğundan söz etmesi hem manidar hem de inciticiydi. Ne de olsa bizim buralardan söz ediyor ve içten içe hissettiğimiz bir yokluğu tokat gibi çarpıyor yüzümüze. İster istemez canı acıyor insanın, inciniyor. Geçen haftalarda Emre Belözoğlu hakkında birkaç satır yazmıştım. Kendisine yapılan her hareketi adli bir vaka gibi algıladığından dem vurmuştum. Bu hafta da bir Sabri-Arda ortak yapımı izledik. Ne oldu, nasıl oldu da bu iki “milli” topçu sokak kavgasına giriştiler, inanın hiç önemi yok. Önemli olan nasıl olup da bu çocukların hafif bir esintiden aşıyı kapıyor oldukları. Küçüklüğümde mahallede bazı genç irisi çocuklar hatırlıyorum. Sokak sokak gezer “...
halkın gazetesi birgün yazıları...