Ahmet Orhan - 27 Şubat 2010 Yaklaşık 3 aydır cumartesi günleri bu sayfada futbol merkezli yazılar yazıyorum. Aslında futbol üzerinden hayatı, Türkiye’yi, dünyayı anlamaya, anlayabildiklerimi yorumlamaya çalışıyorum. Bundan iki hafta önce yoksulluğun pençesinde kıvranan ve Galatasaray formasıyla kazandığı UEFA madalyasını satışa çıkarmak zorunda kalan Alper Tezcan’dan söz etmiştim. O yazıda değinmediğim boyut TFF’nin Alper Tezcan ‘haber’ine yaklaşımıydı. Perşembe günü ajanslara düşen başka bir haber ’en alttakiler’ ve onlarla ilgilenmesi gereken üst kurumlar arasındaki ilişkiyi bir kez daha içimizi parçalayarak yüzümüze vurdu. Perşembe sabahı namaza gitmek üzere direniş çadırından ayrılan Tekel işçisi Hamdullah Uysal, Mithatpaşa Caddesi’nde bir cipin altında kalarak can verdi. 73 gündür yatıp kalktığı çadırından yine her zamanki gibi sabah namazına gitmek için çıkmıştı. Hamdullah Uysal’ı 73 gün boyunca o çadırda kalmaya iten nedenlerin başında bugünkü hükümetin işçilere, hak ve özgürlü...
halkın gazetesi birgün yazıları...